Ülkemizde 15 temmuz 2016 olayları sonrası ilan edilen OHAL kapsamında sermaye şirketlerinin iflas erteleme talebinde bulunması ve mahkemelerin bu yönde karar vermesi engellenmiştir.
Bu durum karşısında Konkordato müessesesi uygulamada yeniden canlanmıştır.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre;
Konkordato, mali durumu bozulmuş borçluları ve bu durumda borçluların alacaklılarını korumayı amaçlayan bir müessesedir. Alacaklıların alacağın belli bir yüzdesinden vazgeçtiklerini veya alacağın vadesini uzattıklarını ya da taksite bağladıklarını belirleyen anlaşmayı yapmaya imkan sağlar.
Konkordato ile borçlu, borçlarını konkordato ile düzenlenen şekilde ödediğinde borçlarının tamamından kurtulur. Bu haliyle Konkordato, borçlu ile alacaklılar arasında borcun yeniden yapılandırılması anlaşmasıdır.
Konkordato müessesinin yapısı gereği yapılan konkordato anlaşması borçlu ile anlaşmayan alacaklıları dahi bağlar. Ancak Konkordato anlaşması için alacaklı kişiler çoğunluğu ve alacak miktarı çoğunluğu olmak üzere iki ayrı çoğunluğun sağlanması gerekir. Bunlar;
Bu şartlar sağlandığında yapılan anlaşma konkordato görüşmelerinde kendisi ile anlaşılmamış alacaklıları da bağlar.
İİK’da düzenlenen resmi Konkordato üç şekilde yapılabilir: Adi Konkordato, Malvarlığının terki sonrası Konkordato, İflastan sonra (iflas içi) Konkordato. Resmi olmayan, borçlu ile alacaklıların kendi aralarında anlaşıp devletin resmi kurumlarını müdahil etmeden yaptıkları anlaşma, borçların yeniden düzenlenmesi niteliğinde olup Borçlar Hukuku hükümlerine tabiidir.
İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.
Konkordato uygulamalarında sıkça karşımıza çıkan Adi Konkordato, iflasa tabi borçlular ve iflasa tabi olmayan borçlular arasında uygulama bulur. Konkordato teklifinde borçlunun bulunabileceği gibi alacaklılar da bu teklifte bulunabilir. Tenzilat(indirim) Konkordatosu ve Vade Konkordatosu olmak üzere iki türü vardır:
Tenzilat ve vade konkordatosunun birlikte uygulanabilmesi mümkündür. Taraflar bir indirim üzerinden anlaşabilecekleri gibi ayrıca borcu erteleyebilirler ya da taksitlere ayırabilirler.
Konkordatoya başvurmak isteyen borçlu ya da iflas talebinde bulunabilecek her alacaklı, icra mahkemesine bir dilekçe ile Konkordato teklifinde bulunur. İcra mahkemesi en fazla 3 aylık bir mühlet süresi verip bir ya da daha fazla konkordato komiseri belirler. Atanan komiserler alacaklıları toplantıya çağırır, bu toplantıda alacaklılar konkordatoyu kabul eder ya da reddeder. Kabul edilen konkordato teklifi Ticaret mahkemesinin onayına sunulur. Mahkemenin onay vermesi halinde borçlu, anlaşma oranında sorumluluktan kurtulur.
Konkordato mühletinin şartları; borçlunun alacaklıları zarara uğratma kastının olmaması ve başarı ihtimalinin mevcut olmasıdır.
Konkordatonun mahkeme nezdinde onayı için ise; borçlunun kaynaklarının anlaşılan miktar üzerinde orantılı olması, anlaşmanın alacaklıların en az yarısıyla ve toplam borç miktarının üçte ikisinden fazlasını kapsayacak şekilde olması, teminat gösterilip yargılama harç ve giderlerinin yatırılmış olması gerekir.
Konkordato anlaşmasından sonra borçlunun bazı mallarının tasarrufu konkordato komiseri denetimi altındadır ve bazı işlemler için icra mahkemesinden izin alınması gerekir.
Konkordato anlaşması imtiyazsız alacaklar için bağlayıcıdır, Rehinli alacaklar, kamu aynından doğan alacaklar ve diğer imtiyazlı alacaklar için bağlayıcı değildir.
Bu tür konkordato iflas etmiş borçlular için öngörülmüştür. İflas halindeki borçlunun talebiyle konkordato kabul ve tasdik edilirse borçlu hakkındaki iflas bütün hüküm ve sonuçlarıyla ortadan kalkar. Teklif İflas İdaresine verilir. Bu tür konkordatoda mühlet ya da komiser atama yoktur. Niteliğine uygun düştükçe Adi Konkordato hükümleri uygulanır.
Malvarlığının terki suretiyle Konkordato
Bu tür konkordato; borçlunun malları üzerindeki tasarruf etme yetkisini veya tamamını ya da başka bir kısmını devretme yetkisini alacaklısına bırakmasıyla gerçekleşir. Alacaklılar kendi yetkilerine bırakılan mallar üzerinde tasarruf ederek alacaklarını tahsil eder. Adi konkordato hükümleri niteliğine uygun düştükçe bu kısımda da uygulanır.
Sonuç olarak konkordato günümüzde uygulaması tekrar yaygınlaşmış; borçlunun borcunu ödeyebilmesinde kolaylık sağlayan ve alacaklının alacağına ulaşmasında önemli bir rol oynayan bir müessesedir.
Kaynakça:
1241 Sayılı İcra ve İflas Kanunu http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.2004.pdf
05.12.2018
YASİN DEMİROĞLU